Giriş-Gelişme-Sonuç
Her makale bir giriş bölümü bir gelişme ve bir de sonuç bölümünden oluşur. Fakat biz bu kez bu konuyu sadece sonuç bölümünden anlatalım. Hepimiz biliriz ki bu sektörde sonucu bağlayamadığımız sürece ne girişin ne gelişmenin bir önemi vardır. Giriş ve gelişme dediğimiz bu bölümler aslında meslekteki kazanımlarımız, neyi nasıl yaptığımız. Bu bölümler bizim yeteneklerimizin ve görsel hafızamızın sınava tutulduğu bölümlerdir. Bir hikayenin akışı ne olursa olsun akılda kalıcı olan bölümü hikayenin sonudur. Bizim mesleğimizde bununla eş değer aslında. Biz ne kadar uğraş ne kadar emek verirsek verelim işin sonunda akılda kalıcılığı yakalamakla mükellefiz.
Fikir, fikir, fikir daha çok fikir!
Fikir=Yenilikçilik + (Yetenek+Uygulama) = Doğru Bir Proje!
Aslında formülümüz basit ama kiminizin aklında soru işaretleri kaldı. Matematiğin ne işi var şimdi bu blogdada diyebilirsiniz. Biz ne kadar yenilikçi düşünürsek fikirlerimiz bir o kadar gelişir. Yenilikçi olabilmek ve fikirlerimizi bu doğrultuda şekillendirmek için sürekli trendleri takip etmeli ve görsel hafıza zincirimizi genişletmeliyiz. Yenilikçi trendler ile oluşturulan her iş zamanla gelenekleşir. Biz bu fikirleri gelenekselleşmeden projelerimize aktarmalıyız. Unutmayın ki her trendi takip edemeyiz veya her trendi kendi sektörümüze entegre edemeyiz. Görsel hafızamızı güçlü tutarak kafamızın içinde kendi trendlerimizi oluşturmayı öğrenmeliyiz.
Formülümüzün 2. adımına geçelim. Yetenek+uygulama formülümüzün adı üstünde gayet açıklayıcı olduğunu düşünüyorum. Yeteneğimizin ve fikirlerimizin harmanlanıp birer proje haline geldiği bölümdür. Burada yetenekten kastımız programları ne kadar hakim kullandığınız değildir. Programları hakim kullanmakla beraber fikirlerimizi doğru görsel dünyaya uyarlamakta başlı başına bir yetenektir. Doğru font kullanımı, doğru renk paleti seçimi, proje kimliğin oluşturulması vb. bir çok adımları içinde barındırır aslında yeteneklerimiz. Klavye başında programlara hakim olduğumuz kadar, bilgisayar başında fikir ve uygulama adımlarına da bir o kadar hakim olmamız gerekir. Evet, biz her şeye hakim olamayız bazen yönlendirilmelere ihtiyaç duyabiliriz fakat şunu çok iyi anlamamız gerekiyor. Bizim gibi bu mesleği icra eden milyonlar var. Kendine benim diyen milyonlar var. Kendine hakim milyonlarca insan var ve bu milyonlar aslında bizim rakibimiz. Bizi bu sektörde farklı kılacak ise fikir ve yeteneklerimize doğru bir bakış açısı ile hakim olmamız.
Sektörde bizi özel kılacak kural nedir?
Hepimizin düşünce yapısı ve yeteneklerinin farklı olmasıdır. Bunun başka bir izahı yoktur. Grafik tasarım sektörü çok geniş kapsamlı bir alan içerisinde bölünmüş parçaları olan bir puzzle oyunu gibidir. Her parça bir bütünü oluşturur. Dergi ve katalog tasarımcısı, sosyal medya içerik tasarımcısı, logo ve kurumsal kimlik tasarımcısı vb. bir çok puzzle parçası ile oluşmaktadır. Hakimiyet kurduğumuz her bir puzzle parçası gelişimize yardımcı olacağı gibi bir bütünü tamamlamamızı sağlayacaktır. Günümüzde maalesef grafik tasarım sektörü içerisine sektörümüzle bağdaşmayan bir çok puzzle parçası sokulmaya çalışılıyor. Farklı bir bütünün puzzle parçaları olan ürün fotoğrafı çekimi, sosyal medya hesap yönetimi, web sitesi kodlaması vb. farklı bir çok geniş kapsamlı alanlar bu alana entegre edilmeye çalışılıyor. Tabiikide bu alanlara yönelmek bu alanlarda kendimizi geliştirmek bize her zaman bir artı olacaktır fakat lütfen gözden kaçırmayalım bunlar bizim sektörümüz dışında gelişen ezber mantığında ilerleyen reklam sektörünün alt başlıklarıdır. Bir sonraki konumuz reklam sektörü üzerine olacaktır bunları orada uzun uzun konuşmuş olacağız.
Peki burada anlatılanların bir çoğunun alt başlığımız olan "Sektörde bizi özel kılacak kural nedir?" alaka düzeyi nedir? Bu paragrafları okuduktan sonra kafanızda bu soru canlanmıştır umarım. Sektörde bizi özel kılacak olan şey farklılıklarımızdır. Yenilikçilik ise farkındalık yaratmanın en büyük destekçisidir. Unutmayın kâinatın sonu ve sınırı olmadığı gibi özgür düşüncelerimizinde sonu ve sınırı yoktur.
Umarım bu yazdığım satırlar ile sizlere grafik tasarımcı olmanın zorluklarını bi nebze olsun aktarabilmişimdir. Bizim işimizin zor yanı düşüncelerimizi topluma doğru bir görsel proje ile yansıtabilmektir. Ondan zor olan yanı ise düşünmektir.
Bir sonraki blog yazımda görüşmek dileğiyle…
Saygılarımla,
Yaşarcan OSMANOĞLU